YENİ BİR YÜKSEKÖĞRETİM YASASINA DOĞRU

Yükseköğretime yönelik talep küresel olarak artmakta, bütün dünyada yükseköğretim alanı genişlemektedir. Türkiye yükseköğretim alanı da gerek küresel eğilimlere ve gerekse 21. Yüzyıl Türkiye’sinin ihtiyaçlarına uygun olarak büyümektedir. Türkiye Yükseköğretimi erişim sorununun önemli ölçüde azalmaya başladığı, her ilimizde en az bir üniversite açıldığı, İstanbul, Ankara ve İzmir’in yanısıra bazı büyük Anadolu kentlerimizde de sayıları üçü, dördü bulan üniversite sayılarına ulaşıldığı ve kontenjanların genişlediği bir dönemi yaşamaktadır.

Gelişmiş, müreffeh ve küresel dünyada rekabet edebilen bir Türkiye için söz konusu büyüme trendinin sağlıklı bir biçimde sürdürülmesi elzemdir. Bununla birlikte mevcut yükseköğretim sistemimiz, bu büyüme sürecinin sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi ve kaliteli bir yükseköğretim alanı inşa edilebilmesi noktasında bir yeniden yapılandırma ihtiyacı ile karşı karşıyadır. Söz konusu yeniden yapılandırma sürecinde, üniversitelerimizin çeşitliliğine, evrensel kalite standartları içerisinde gelişebilmesine, kurumsal özerklik ve hesap verebilirliğine, rekabet imkânlarının geliştirilmesine ve fınansal esneklik içerisinde faaliyet gösterebilmelerine imkân tanıyacak bir sistem hedeflenmektedir.

Yükseköğretim sistemimizin yeniden yapılandırma süreci, bölgesel ve küresel bir güç olma iddiası taşıyan ülkemizin rekabet üstünlüğünün geliştirilmesi, yaşam kalitesinin arttırılması, sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşılabilmesi ve demokratik bir siyasal kültürün geliştirilmesi için de bir araç olarak görülmektedir. Üniversitelerimizi çatışma, kısıtlama ve yasakların değil, bilimsel ve akademik özgürlüğün teminat altına alındığı, farklı bilim anlayışlarının bir arada varolduğu, farklı paradigma, yaklaşım ve tezlerin birbirileriyle etkileşerek bilim, öğretim ve toplumsal hizmet faaliyetlerinde bulunulduğu mekanlar olarak tescil etmenin yolu da yeniden yapılandırma sürecinden geçmektedir.

Önümüzdeki yılların bütün dünyada yükseköğretim alanında yoğun bir uluslararasılaşma, kitleselleşme ve kalite rekabetinin yaşanacağı bir zaman dilimi olacağı dikkate alındığında yükseköğretim kurumlarımızın kurumsal olarak daha özerk, rekabete daha açık, daha esnek ve daha güçlü bir biçimde örgütlenebilmesinin önü açılmalıdır. Yükseköğretim kurumlarımızın dünyadaki saygınlıklarının artması,bir yandan bölgesinin zenginliklerinden beslenen diğer yandan dünyayla daha çok bütünleşen bir yapıya kavuşabilmelerine, daha çok ve nitelikli uluslararası öğrenci ve araştırmacı çekebilmelerine, uluslararası araştırma ve yenilik kapasitesi geliştirebilmelerine ve rekabette daha avantajlı konumlar elde edebilmelerine bağlıdır.

 

[button link=”http://www.ankder.org.tr/wp-content/uploads/2012/10/YOK_yasa_calismasi.doc” color=”#f4e600″ size=”2″ style=”2″ dark=”1″ square=”1″] Tamamını Word Dosyası Olarak İndir [/button] [button link=”http://www.ankder.org.tr/wp-content/uploads/2012/10/YOK_yasa_calismasi.pdf” color=”#009bf4″ size=”2″ style=”1″ dark=”1″ square=”1″]Tamamını PDF Formatında İndir [/button]